29 Ocak 2013 Salı

Guns N' Roses İstanbul Konseri ve Guns N' Roses'la Tanışma (06.07.2012 - 07.07.2012)

  Guns n’ Roses benim hayatımın grubu konserine gitmek benim için bi hayalimin gerçekleşmesi anlamına geliyordu.Tuborg Goldfest’e Şebnem Ferah sahne almadan önce gittim. Aslında amacım Guns N’ Roses’ı izlemekti sadece. Konser ilginç ama çok ilginç bir şekilde “zamanında” Chinese democracy ile başladı DJ Ashba her zamanki yerini aldı şarkının girişini yaptı, ardından fişekler ateşlendi. Seyirci coştu kimi izleyici bu anı 6 yıldır bekliyordu kimisinin de ilk Guns N’ Roses konseriydi, benim gibi… Sonra Welcome To The Jungle ile coştuk hep bir ağızdan “shananananna knees knees” diye bağırdık . Düşündükçe hala gülümsüyorum.
  Axl gece boyunca çok mutluydu seyircilere takıldı . Gülümseme yüzünden hiç eksik olmadı . Bir ara sahnenin sol tarafına doğru gitti yer ıslanmış kayıyordu az daha önceki konserlerinden birinde düşüp bacağını baştan başa morartmıştı bir yerine bişey olacak diye içim gitti, hemen görevliyi çağırtıp yeri sildirdi ve konser aynı hızda devam etti.
  Sahneye fırlatılan şeylere ilk başta çok fazla ilgi göstermediler geriye fırlattılatılar. Ancak daha sonra sahneye bir kaç iç çamaşırı fırlatıldı DJ Ashba alıp gitarının ucuna taktı bu an şüphesiz konserin en komik anlarından biriydi.DJ Ashba solo atarken çamaşırlardan biri kaydı DJ baya güldü buna.
  Sahne önündeki seyircilerle çok ilgilendiler kimi zaman birebir temas kurdular. Benim zıplamaktan bi ara enerjim bitmişti Axl beni işaret edip eliyle ağzının kenarına götürüp gülümseme işareti yaptı.Konser boyunce eski ve yeni parçalardan çaldılar. Ron “Bumblefoot” Thal konser bitiminde sahneden uzun sure ayrılamadı sahne önündekilerle konuştu gitarına eşlik edilmesini sağladı.
  Konserde ilginç olan başka bir şey de tüm grup üyelerinin sololarıydı. DJ Ashba ve Frank Ferrer hariç hemen hemen bütün üyeler şarkı söledi. Bumblefoot bile şarkı söyledi. Bana kalırsa bu kadar solo yerine bir “Patience” çalabilirlerdi. Bu solo aralarında Axl hep farklı bir ceket ve şapkayla sahneye atladı. Ashba bir ara seyircileri kandırdı resmen ilk önce gitarını atacakmış gibi yaptı ön taraftakiler çıldırdılar en sonunda “atıyorum gitti” derken gitarı askısından yakaladı ,hep bir ağızdan aaa dediklerini duydum seyircilerin. Ashba kısa bir süreliğine seyircilerin arasına indi herkes Ashbanın olduğu yere yığıldı. Sonra kaldıkları yerden çalmaya devam ettiler.
 Paradise City ile bis yaptılar ve her zaman olduğu gibi geleneği bozmadılar. Street of dreams şarkısında, Axl’dan sonra Use Your Illusion döneminden kalma grubun en eski üyesi Dizzy Reed sahnenin en ucuna çektikleri piyanoda performansını sergiledi. Konserin diğer bir süprizi ise Axl’ın piyano başına geçip Pink Floyd’un efsane parçası ” Another Brick On The Wall” çalmasıydı. İlk başta şaşırdık sonra hepimiz eşlik ettik şarkıya. Çok da güzel oldu.  Axl Paradise city parçasının sonunda mikrofonunu fırlattı. Parçanın başında ise düdüğü.
  Ben kendi adıma çok eğlendim konserde çığlıklar attım dans ettim. İyi ki gitmişim hiç pişman değilim hatta bu kadar iyi bir konser de beklemiyordum. Konserden sonra ilkokul arkadaşım ,canım, Murat'ımla McDonaldsa gittik. Hamburger yerken konser hakkında sorular sordu ben de dedim ki " Murat,ben Guns N' Roses konserine gittim ya şu anda yerken ölsem falan mutlu ölmüş olurum, hayatımda daha büyük ne olabilir ki ?" . Bunları söylerken ertesi gün Guns N' Roses'la tanışacağım hakkında hiç bir fikrim yoktu. Hatta yeni üyeleri hakkında ön yargılarım vardı. Ben her zaman söylerim 94 öncesi Guns N' Roses başkadır diye. Tabi ertesi gün onlarla tanışmasaydım bu ön yargılarım hala çok güçlü bir şekilde duruyor olurdu. ama onların artık bir aile olduğunu gördüm. İyi ki yerken ölmemişim...
  Otele GNRTURKEY forumundan arkadaşlarım sayesinde gidebildim. Mecidiyeköy’de oturup gevrek yerken arkadaşımı aramamla bir hayalim daha gerçekleşti . İnanamadım hala inanamıyorum. Ben Guns N’ Rosesla tanıştım! Otele gittiğimde Emre beni kapıda karşıladı. Hepberaber lobiye girdik lobide bize haber veren arkadaşımız Mahmut da vardı. Çantamdaki bandanamı çıkardım. Ron bizimle görüşmeyi Kabul etmiş inanamadım. Hepimizi heyecan sardı. Sonra baterist Frank Ferrer görüldü Frank’i görür görmez ayağa kalktım gidip sarıldım tutamadım kendimi.
Çok sıcak karşıladı bizi hepimize nasıl olduğumuzu sordu. Konser nasıl geçti dedim çok eğlendiklerini söyledi biletimi imzaladı. Fotoğraf çekildik. Diğer arkadaşlarım da aynı şekilde imza aldı ve fotoğraf çekildiler. Daha sonra Ron aşağı indi . Sakalını ince zincirlerle harmanlayıp örmüştü , üzerinde The Who tişörtü vardı. Hepimiz çıldırdık, herkes birbirine arkadaşlar sakin olun diyordu ama kimse sakin olamazdı ki... Ron bize dün akşam yedikleri pizzalardan getirmiş. Pizza kutularını da imzalamış üstelik .Bu davranışı çok hoşumuza gitti. Hepimizin biletlerini imzaladı. Sonra ben Ron seninle tanışmak çok güzel dedim. O zevk bana ait dedi . İmzalamaya devam etti. “Ron sana sarılmak istiyorum” dedim kırmadı “Tabiki.” dedi. Konserde zıplamaktan sırtım felç olmuştu. Ama Ron öyle sıkı sarıldı ki uçtum sevinçten ne ağrı kaldı ne yorgunluk. Ron’la uzun uzun sohbet ettik. Mahmut kısa bir röportaj bile yaptı. Röportaj ayrıntılarıyla yayınladığım videolarda mevcut. Arkadaşımız kendisi düzenledi üstelik. 
  Ben o sırada DJ Ashba nın aşağı indiğini gördüm. Koşup yanına gittim. Onunla tanışmanın benim için çok önemli olduğunu onu çok sevdiğimi söyledim. Biletimi seve seve imzalayacığını söyledi. Ashba’ya sarıldım uzun süre. Herkes toplanmadan konserle ilgili sorular sordum. Konserde gerçekten çok eğlendiğini söyledi. Akşam Axl ve Ron ,Ashba ile birlkte takılmışlar . Sonra herkes odasına çekilmiş Axl Rose da kendi oteline gitmiş. “Axl burda değil mi?” dedim nerde olduğunu bilmediğini söyledi. Bu gün ne yapacaklarını sordum, dün akşam dinlenemediklerini çok uyuyamadıklarını söyledi  “belki bu gün dinlenirsiniz “dedim “dinlenmek mi? Bütün gün bela peşinde koşucaz her zamanki gibi yola çıkıyoruz işte ” dedi . oradaki bela Axl mıydı yoksa normal günlük sorunlardan mı bahsetti tam anlamadım. Neyse çok karıştırmayalım.İnsanlar toplanmaya başlayınca ben Ashba’nın yanından ayrıldım ayrılmadan once döndüm “ Ashba son bişey söylemek istiyorum “dedim . “Evet ? “ dedi . “ Çoook yakışıklısın “dedim. Gülümsedi. Arkadan tur görevlilerinden biri “Ashbaaa çok yakışılısın” dedi. Arkadaki kapıdan biri çıkıp “Evet Ashba çok yakışıklısın biliyorsun!” dedi . Son olarak Guns N’ Roses’ın 2. Klavyecisi Chris pitman “Yine mi Ashba? Ah evet çok yakışıklısın! Duymaktan sıkılmadık mı?” dedi . Ashba da “Kapa çeneni o da sevimli! “ diye bağırdı gülümseyerek. Teşekkür etti. Ben arkadaşlarımın fotoğraflarını çektim.
 Chris Pitman’ın yanına gittim . Chris eşiyle gelmişti konsere. Sevgilisi de olabilir bilmiyorum. Kameraya poz verdik halimi hatrımı sordu. Çok eğlendiğimizi harika bir konser olduğunu söyleyip teşekkür ettikten sonra Richard Fortus aşağı indi. Hemen Richard’ın yanına koştum. Konuşmadan bileti aldı imzaladı.
“Nasılsınız?” dedim “iyiyim” dedi. “Akşam eğlendiniz mi yoksa bir sorun mu çıktı efendim?” dedim . Yüzü biraz asıktı çünkü ,tabiki rock star tavrı olduğunu ben de biliyorum ama şansımı denedim.  Sorun mu çıktı dedikten sonra yüzüme baktı gülümsedi “İyiyim sorduğun için çok teşekkür ederim çok kibarsın dedi.” Fotoğraf çekildik. 
  Tanışma çok ama çok iyi geçti bizi çok sıcak karşıladılar. Ben diğer üyelerle konuşurken arkadaşlarım kapıda Dizzy Reed ‘i yakalamış . Ben Dizzyle tanışamadım ama çok isterdim. Biletimde Axl’ın bi Dizzy’nin bir de Tommy Stinson’ın imzası yok. Ama Tommy Stinson ‘ın penası bende . Emre’nin tanışma ve konser hediyesi oldu o pena bana.Otel müdürüyle konuştuk Axl Rose Çırağan’da kalmış gece, zamanında nehir dediği boğaz manzarasını izlemek için. Onu göremediğimize çok üzüldüm bir dahaki sefere artık.Otelin kapısından çıkarken Ron dışardaydı iyi yolculuklar diledik o da bize iyi yolculuklar diledi sonra . İzmire gitmek üzere yollara düştüm. 
  Ertesi gün eve geldiğimde ilk işim Ron a mesaj atmak oldu. Otelde tanıştığımızı,pizzaların çok lezzetli olduğunu , onun gibi güzel işler yapmış biriyle tanışmayı hayal bile edemeyeceğimi ama gerçekleştiği için çok mutlu olduğumu ve bu kadar sıcak bir karşılama beklemediğimi,ilerde yeniden karşılaşmayı umduğumu belki gelecek sefer Axl’ın da bize katılmak isteyebileceğini de yazdım . Ekte de fotoğrafları koydum. Açıkçası hemen cevap atmasını beklemiyordum ama yarım saat içinde cevap geldi. Hepimizi orda görmenin çok güzel olduğunu ve tek tek tanışıp merhabalaşabildiğimiz için çok mutlu olduğunu söyledi. Pizzalar hakkında , ( Pizza = NOM NOM NOM NOM NOM ! ! ! ) yazmış Gelecek sefer görüşmek dileğiyle yazmış. Cevapladığı için çok mutlu olduğumu yazdım onları rahat ettirmek ve mutlu etmek için en büyük hayranları olarak elimizden geleni yapacağımızı söyledim. Ardından Ron , birlikte çekildiğimiz fotoğrafı bulup beğenmiş sevinçten çıldırdım tabi.
  Kısacası İstanbulda geçirdiğim 3 gün rüya gibiydi daha da fazla birşey yaşayamazdım sanırım hayallerimden biri gerçekleşti Guns N’ Roses’la tanıştım ! Bir insanın hayalinin gerçekleşmesi mükemmel bir şeymiş ilk kez bu kadar büyük bir hayalim gerçekleşiyor,biraz ütopik aslında onca yıl hayranları ol sonra bi konserlerine git ertesi gün grupla tanış inanılır gibi değil . İlk başta anneme , bana evini açan  Murat Uyguç'a daha sonra GNRTURKEYdeki arkadaşlarıma çok ama çok teşekkür ederim tabi Guns N’ Roses üyelerine de bizi bu kadar sıcak kaşıladıkları ve vakit ayırdıkları için. Gelecek sefere görüşürüz , sırada Red Hot Chili Peppers var!
                         Ayşegül Palamutcu – Ms. Brownstone

2 yorum:

  1. pena kapmıştım ben de. ashba'ya konserde dokunabildim bi de whitfield crane'e sarıldım o gün. rüya gibiydi. tüm konser yazılarına yorum yazacağım sanırım ^^"

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen de yazsana ne güzel bir günmüş senin için :)

      Sil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.